titrek bir mum alevinin havaya bıraktığı bulanık bir is
ve göz gözü görmez bir sis değildik biz
beni bilimle anla iki gözüm ,
felsefeyle anla
ve tarihle yargıla
bal değildir ölüm bana ,
fidan gül değildir bana
geceler çok karanlık ,
gel düşümdeki sevgilim
ay ışığı yedir bana
ahh...ben hasrete tutsağım , hasretler tutsak bana
bıyığımdan gül sarkmaz , bıyık bırakmak yasak bana
mahpus bana, sus bana , yağlık ilmek boynuma
sevgili yerine , koynuma idamlar alır, idamlar alır yatarım
ve sonra sabırla beklerim , bulutları çekersiniz üstümden
suçsuzluğumun yargılayıcılarını yargılarsınız
ve o güzel geleceği getirirsiniz bana
ölüm tanımaz işte o zaman sevgim
tırnaklarımı geçirip toprağın sırtına, doğrulurum
gözlerimde güneş koşar
ve çiçekler ekersiniz, çiçekler ekersiniz toprağıma
duygu bana, öykü bana , roman gibi her an bana
hücremde yalnızım gel , gel düşümdeki sevgilim
soyunup hazırlan bana
biraz sonra asmaya götürecekler beni
biraz sonra dalımdan koparıp öldürecekler beni
hoşçakalın sevdiklerim
dört mevsim , yedi kıta , mavi gök , bütün doğa hoşçakalın
hoşçakalın sevdalılar
çocuklar , üniversiteliler , genç kızlar
sonsuz uzay , gezegenler ve yıldızlar , hoşçakalın
hoşçakalın senfoniler, oyun havaları
sevda türküleri ve şiirler
bildirilerimizin ve seslerimizin yankılandığı şehirler
dağlarında yürüdüğümüz toprak
yalın ayak eylem adımlarıyla geçtiğimiz nehirler hoşçakalın
hoşçakalın ağız tatları , sıcak çorbam , çayım , sigaram
havalandırma sıram , banyo sıram, kelepçe sıram
parkamı , kazağımı , eldivenlerimi , ayakkabılarımı
ve kalemimi , ve saatimi
ve kavgamı bıraktığım sevgili dostlar
hoşçakalın , hoşçakalın
dostum bana , sevdam bana , soluğunu geçir bana
uyku tutmuyor gözüm , anılar sıraya girdi
gel anne süt içir bana
hoşçakalın anılarımı bıraktığım insanlar
mutluluğu için dövüştüğüm insanlar
yedi bölge, dört deniz , yedi iklim , altmış yedi şehir
okullar , mahalleler , köprüler , tren yolları
deniz kıyıları , balıkçı motorları , takalar
asfalt yolları boyu dizilmiş fabrikalar
ve işçiler ve köylüler.... hoşçakal ülkem
hoşçakal anne , hoşçakal baba , kardeşim
hoşçakal sevgilim , hoşçakal dünya
hoşçakalın dünyanın bütün halkları
sınırlı olmayan mekâna
sınırlı olmayan zamana gidiyorum ben
en sevda halimle , en yaşayan halimle , gidiyorum dostlarım
hoşçakalın , hoşçakalın...
beni yaşamımla sorgula iki gözüm
beni yüreğimle , beni özümle
bilimle anla beni , felsefeyle anla beni
tarihle anla beni , ve öyle yargıla
ve göz gözü görmez bir sis değildik biz
beni bilimle anla iki gözüm ,
felsefeyle anla
ve tarihle yargıla
bal değildir ölüm bana ,
fidan gül değildir bana
geceler çok karanlık ,
gel düşümdeki sevgilim
ay ışığı yedir bana
ahh...ben hasrete tutsağım , hasretler tutsak bana
bıyığımdan gül sarkmaz , bıyık bırakmak yasak bana
mahpus bana, sus bana , yağlık ilmek boynuma
sevgili yerine , koynuma idamlar alır, idamlar alır yatarım
ve sonra sabırla beklerim , bulutları çekersiniz üstümden
suçsuzluğumun yargılayıcılarını yargılarsınız
ve o güzel geleceği getirirsiniz bana
ölüm tanımaz işte o zaman sevgim
tırnaklarımı geçirip toprağın sırtına, doğrulurum
gözlerimde güneş koşar
ve çiçekler ekersiniz, çiçekler ekersiniz toprağıma
duygu bana, öykü bana , roman gibi her an bana
hücremde yalnızım gel , gel düşümdeki sevgilim
soyunup hazırlan bana
biraz sonra asmaya götürecekler beni
biraz sonra dalımdan koparıp öldürecekler beni
hoşçakalın sevdiklerim
dört mevsim , yedi kıta , mavi gök , bütün doğa hoşçakalın
hoşçakalın sevdalılar
çocuklar , üniversiteliler , genç kızlar
sonsuz uzay , gezegenler ve yıldızlar , hoşçakalın
hoşçakalın senfoniler, oyun havaları
sevda türküleri ve şiirler
bildirilerimizin ve seslerimizin yankılandığı şehirler
dağlarında yürüdüğümüz toprak
yalın ayak eylem adımlarıyla geçtiğimiz nehirler hoşçakalın
hoşçakalın ağız tatları , sıcak çorbam , çayım , sigaram
havalandırma sıram , banyo sıram, kelepçe sıram
parkamı , kazağımı , eldivenlerimi , ayakkabılarımı
ve kalemimi , ve saatimi
ve kavgamı bıraktığım sevgili dostlar
hoşçakalın , hoşçakalın
dostum bana , sevdam bana , soluğunu geçir bana
uyku tutmuyor gözüm , anılar sıraya girdi
gel anne süt içir bana
hoşçakalın anılarımı bıraktığım insanlar
mutluluğu için dövüştüğüm insanlar
yedi bölge, dört deniz , yedi iklim , altmış yedi şehir
okullar , mahalleler , köprüler , tren yolları
deniz kıyıları , balıkçı motorları , takalar
asfalt yolları boyu dizilmiş fabrikalar
ve işçiler ve köylüler.... hoşçakal ülkem
hoşçakal anne , hoşçakal baba , kardeşim
hoşçakal sevgilim , hoşçakal dünya
hoşçakalın dünyanın bütün halkları
sınırlı olmayan mekâna
sınırlı olmayan zamana gidiyorum ben
en sevda halimle , en yaşayan halimle , gidiyorum dostlarım
hoşçakalın , hoşçakalın...
beni yaşamımla sorgula iki gözüm
beni yüreğimle , beni özümle
bilimle anla beni , felsefeyle anla beni
tarihle anla beni , ve öyle yargıla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.