Öne Çıkan Yayın

yan yan yan

18 Eylül 2015 Cuma

pasaklı kontesim







sen miydin o, 
yalnızlığım mıydı yoksa 

kör karanlıkta açardık 
paslı gözlerimizi 

dilimizde akşamdan kalma bir küfür 
salonlar, piyasalar, sanat sevicileri 
salonlar, piyasalar, sanat sevicileri, sanat sevicileri

derdim, günün birinde insan arasına çıkarmaktı seni 
yakanda bir amonyak,
 amonyak çiçeği 

yalnızlığım benim 
pasaklı kontesim 

ne kadar rezil olursak 
o kadar iyi 

yalnızlığım benim pasaklı kontesim 
ne kadar rezil olursak 
o kadar iyi 
ne kadar rezil olursak o kadar iyi, o kadar iyi


kumkapı meyhanelerine dadandık 
önümüzde altınbaş, 
altın zincir, 
fasulye pilakisi 

ardımızda görevliler, 
hızır paşalar 
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
sabahları açıklarda bulurlardı leşimi, leşimi

öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri 
çöpçülerin elleriyle okşardım seni 

yalnızlığım benim süpürge saçlım 
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi 
yalnızlığım benim süpürge saçlım 
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi
ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi, o kadar iyi

baktım gökte bir kırmızı, bir uçak 
bol çelik, bol yıldız, bol insan 

bir gece sevgi duvarını aştık 

düştüğüm yer öyle açık seçik ki 
düştüğüm yer öyle açık seçik ki, öyle açık seçik ki
baş ucumda bir sen varsın bir de evren 
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim 
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim 

ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi, o kadar iyi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.