filiz filiz harelendim
dağlara uymak için
kan gölünde kurulandım
hayatı duymak için
kavgalara kuyulandım
sabaha varmak için
kavgalara kuyulandım
sabaha varmak için.
"kekik kokusu duydum
kekik kokusu koynunda huysuz gecenin
uyandım birdenbire
haydi dedim yüreğim gidelim bu şehirden
bu şehir koparmak istiyor beni özlemlerimden
yorgunum;
çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var
yine de yaşamaktan duyduğum mutluluğun tadına
düşmanlarım ulaşamazlar..."
katarlar gelir geçer bir geceden bir geceye
yüreğim yare yare iz bırakır bin acıya
gün olur şafaklanır karanlıklar bin parçaya
gün olur şafaklanır karanlıklar bin parçaya.
denizlerde dalgalandım
taşları oymak için
doruklara sevdalandım
ışığa doymak için
ırmaklarda durulandım
dağları duymak için
ırmaklarda durulandım
dağları duymak için.
bir kuş çiz yavrum yüzüme gözyaşınla
bir kuş tel tel kirpiklerim kanat olsun
bir kuş çırpınan kalbi dudağımda
bir kuş yavrum sıcaklığın beni bulsun.
bahar gelmiş balam benim
bahar gelmiş dayanmış
dalda yaprak bebeciğim
suda köpük uyanmış
kuzulara özenmiş kızım benim
körpe sesler dinlenmiş
ay ışığında yanmış yavrucuğum
onun için beyazmış.
şarkılar gelir geçer
bir heceden bir heceye
yüreğim yare yare
yankılanır bin acıya
gün olur ufalanır
karanlıklar bin parçaya
gün olur ufalanır
karanlıklar bin parçaya.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.