Öne Çıkan Yayın

yan yan yan

21 Ekim 2013 Pazartesi

şeriat




Öğrencilerinden biri Hz. Mevlana´ya sormuş;

 "Efendim, bu 4 kapı meselesini ben pek anlayamıyorum.
 Bana anlayabileceğim bir lisanla anlatır mısınız?"


 "Şimdi bak, 
karşı medresede dersini çalışan dört kişi var 
ve hepsi rahlelerine eğilmiş.

 Sen git bunların hepsinin ensesine bir şamar at,
 sonra gel sana anlatayım."


 Öğrenci gitmiş, birincinin ensesine bir tokat akşetmiş.

 Tokadı yiyen derhal ayağa kalkıp arkasını dönmüş 
ve daha kuvvetli bir tokatla Mevlana´nın öğrencisini yere yıkmış. 

Öğrenci dayağı yemiş,
 geri dönecek ama hocasına itaat var.

 Yaradana güvenip ikinciye de bir tokat akşetmiş.
 O da derhal ayağa kalkıp elini kaldırmış.
 Tam tokadı vuracakken vazgeçip yerine oturmuş.

 Öğrenci devam etmiş, üçüncüye de bir tokat atmış.
 üçüncü şöyle bir kafasını çevirip baktıktan 
sonra çalışmasına devam etmiş.

 Dördüncü, tokadı yemesine rağmen hiç oralı bile olmadan çalışmasına devam etmiş.

 Öğrenci Mevlana´ya dönmüş, olanları anlatmış.


 Mevlana; "İşte sana istediğin örnekler....

- Birinci, şeriat kapısını geçememiş biri idi.
 Şeriatta kısasa kısas olduğu için, 
tokadı yiyince kalktı, aynısını sana iade etti.

- İkinci, tarikat kapısındadır. 
Tokadı yiyince o da kalktı, tam tokadı iade edecekti ki, 
tarikat öğretisinde verdiği söz aklına geldi.

 "Sana kötülük yapana bile iyilik yap".
 Onun için döndü, oturdu.


- Üçüncü, marifet kapısına kadar gelmiştir.
 İyinin ve kötünün tek Yaradandan geldiğini bilir, inanır.
 Yaradan bu kötülüğe hangi iblisi alet etti 
diye merakından şöyle bir dönüp baktı.


- Dördüncü, hakikat kapısını da geçmiştir.
 İyinin ve kötünün tek sahibi olduğunu 
ve aynı olduğunu bilir.
 Onun için dönüp bakmadı bile...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.